A Village
Hiçbir şey olmayan bir yerde zamanın geçmesini beklerken, bir araba hızla yanınızdan geçip gider ya. Sanki yaşamın olduğu bir yere gidiyormuş gibi de hızlıdır. Herkes bu anı yaşamıştır. Veyahut da yaşayanı görmüştür, ama arabanın içinde olduğundan o kişiyi umursamamıştır. Araba yol alır, siz arafa girersiniz, kuvvetli bir boşluğun içine. İşte yolda görüp de umursamadığınız, o boşluğun içindeki kişiyim.
Country
Daha kimse uyanmamıştı. Kimseyi görmeden buradan bir an önce uzaklaşmak istiyordum. Kasabanın dışına doğru epey yürüdüm. Kasabaya son kez bakmaktan kendimi alamadım, arkamı döndüm. Bir yerden ayrıldığınızda arkanızı dönüp baktığınız o son anın içindeydim; araftaydım. Kasaba hala uyanmamıştı. Uzaktan birkaç horoz sesi ve kuş cıvıltısı geliyordu sadece. Ne kadar da güzel görünüyor şimdi manzara. Ben içindeyken de öyle miydi? Yoksa dışında olduğum için mi güzelleşti? Bir süre bu düşünceler arasında bir adım atamadan öylece kalakaldım. Yaşadıklarımı düşündüm, çocukluğumu, gençliğimi, yolun yarısını, her şeyin geride kaldığını, geride kalan her şeyin güzelleştiğini...
